ENG
Hello, Hive Family
Although most of us are used to city life, we instinctively need nature in the hustle and bustle of our daily lives. The point where I can maximize the energy within me is nature itself. Today we are going to Antalya's Gökdere District to spend time in nature and take a long walk.
While we show our love and affection, we also occasionally talk about the beauties of our nature. For example, if you want, I can move mountains for you :)) Just like every seed I plant in the ground, I will take your heart into my heart and grow it for life :)) I wanted to underline that in addition to the peace that nature gives us, it also conduces to our love and affection. Now we can start our walk.
If I have made a plan for a walk, I get up early in the morning. Gökdere neighborhood can be reached via Sarısu road in Antalya's Konyaaltı District. We drink our coffee at the newly opened cafe at the entrance of Gökdere, among the orange and tangerine flowers. Let me tell you right away that there is approximately 20 km of road consisting of different stages, including Sarısu, Gökdere, Hacısekiler and Gökçam.
After finishing the coffee break, we start from Gökdere point (in front of Beyaz Mosque) and continue our walk through narrow dirt roads with dense pine trees and plenty of thorny paths. After walking a little, we reach the asphalt road. Here, we look in admiration at the deep blue beauty of the sea through the mountains.
We continue on our way with the wonderful smell that the humidity in the air gives to the soil and the unique beauty that the branches of the pine trees give to our route. We have friends who sit on rocks with high mountains between us and enjoy the view.
Gökdere Valley, one of the largest valleys in the center of Antalya, has a special beauty above the Taurus Mountains extending along the Mediterranean region. Waterfalls and small pools formed by snow and rain water coming from the high mountains, especially at the end of spring, make these paths we walk even more popular.
The highest peak of Gökdere is the rocky area on the left side of the sharp mountain, called Çilek Yıkan Hill. This place is also known as Gedeller district. At this point, which is on a quiet and high hill, gently blowing winds begin to watch over us. The most beautiful thing is to watch the orange groves in the lower reaches from a high hill, through the mist of age.
My two friends and I, on our way back, come to the cafe surrounded by the scent of oranges. We end the day with our vehicles parked near the cafe.
TR
Merhabalar, Hive Ailesi
Çoğumuz şehir hayatına alışık olsak da, gündelik hayatımızın koşuşturması içinde iç güdüsel olarak da doğaya ihtiyaç duyarız. İçimde yatan enerjiyi en zirveye çıkarabildiğim nokta da doğanın ta kendisi oluyor. Bugün doğada vakit geçirmek ve uzun bir yürüyüş için Antalya'nın Gökdere Mahallesine doğru gidiyoruz.
Bizler, sevgimizi ve aşkımızı gösterirken, doğamızın güzelliklerinden de arada bahsediyoruz. Mesela, istersen senin için dağları yerinden oynatabilirim:)) Toprağa ektiğim her tohum tanesini gibi, kalbime aldığım yüreğini ömür boyu büyüteceğim:)) Doğanın bize verdiği huzurun yanında, aşklarımıza ve sevgimize de vesile olduğunun altını çizmek istedim. Şimdi yürüyüşümüze başlayabiliriz.
Eğer yürüyüş için bir plan yaptıysam, sabah erkenden kalkıyorum. Gökdere mahallesine Antalya'nın Konyaaltı İlçesindeki Sarısu yolundan gidiliyor. Gökdere girişinde, portakal ve mandalina çiçekleri arasında daha yeni faaliyete geçen kafede kahvemizi içiyoruz. Yürüyeceğimiz yol üzerinde Sarısu, Gökdere, Hacısekiler ve Gökçam'ı da içine alan farklı etaplardan oluşmuş yaklaşık olarak 20 km yol olduğunu hemen söyleyeyim.
Kahve faslını bitirdikten sonra, Gökdere noktasından ( Beyaz Cami Önünden ) başlayıp, yoğun çam ağaçları ve dikenli yolların bol olduğu dar topraklı yollardan geçerek yürüyüşümüze devam ediyoruz. Biraz yürüdükten sonra, asfalt yola ulaşıyoruz. Burada, dağların arasından, denizin o masmavi güzelliğine hayran hayran bakıyoruz.
Havadaki nem oranının toprağa verdiği muhteşem kokuyla ve çam ağaçlarındaki dalların yol güzergahımıza verdiği eşsiz güzelliklerle yolumuza devam ediyoruz. Aramızda yüksek dağların bulunduğu kayaların üstüne oturarak manzaranın keyfini çıkaran arkadaşlarımız oluyor.
Antalya merkezdeki en büyük vadilerden biri olan Gökdere Vadisi, Akdeniz bölgesini boyunca uzanan Torosların üstünde ayrı bir güzelliğe sahiptir. Özellikle bahar sonunda yüksek dağlardan gelen kar ve yağmur sularının oluşturduğu şelaleler ve küçük havuzlar, bu yürüdüğümüz yolları daha da popüler hale getiriyor.
Gökdere'nin en yüksek tepesi, Çilek Yıkan Tepesi olarak anılan, sivri dağın sol tarafında kalan, kayalık alandır. Burası da Gedeller mahallesi olarak geçmektedir. Sessiz ve yüksek bir tepede olan bu noktada, hafif hafif esen rüzgarlar da bizi gözetlemeye başlıyor. En güzeli yüksek tepeden, çağın buğusuyla, alt kesimlerde kalan portakal bahçelerini izlemek oluyor.
İki arkadaşımla beraber, dönüş yoluna girerek, etrafı portakal kokusuyla sarmalanmış olan kafeye geliyoruz. Kafenin yakınına park ettiğimiz araçlarımızla günü sonlandırıyoruz.